Blog 16 Ekim 2025 7 dk okuma

Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner Cinayetleri: Detaylar ve Tepkiler

4 Ekim 2024 tarihinde İstanbul'da yaşanan Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner cinayetleri, tüm Türkiye'yi derin bir üzüntüye boğdu. 19 yaşındaki iki öğrencinin katledilmesi, toplumda büyük bir infial yarattı. Bu makalede, olayın detaylarını, katil Semih Çelik'in geçmişini, soruşturma sürecini ve kamuoyunun tepkilerini derinlemesine inceleyeceğiz.

Olayın Arka Planı ve Katil Semih Çelik

19 yaşındaki Semih Çelik, Oğuz Canpolat Anadolu Lisesi'ni 3. sınıfta bıraktıktan sonra kasaplık eğitimi almıştı. Ancak, olaydan önce akıl hastalıkları sebebiyle 2024 yılında akıl hastanesinde beş kez tedavi görmüş, hakkında iki kez kayıp ihbarı verilmiş ve bir kez intihara teşebbüs etmişti. Polis tarafından yapılan araştırmada herhangi bir suç kaydına rastlanmamış olmasına rağmen, evinde yapılan aramada İkbal Uzuner'in cesedine uygun bir karakalem çizim bulunmuştu. Babası Adem Çelik'in ifadesine göre, Semih ve İkbal sınıf arkadaşıydı ve Semih psikiyatrik rahatsızlıkları nedeniyle tedavi görüyordu.

Kan Donduran Cinayetler Zinciri

Semih Çelik, ailesine Ayşenur Halil'in evde olduğunu ve eve gelmemelerini söyleyerek ilk cinayeti işledi. Eyüpsultan'da yaşadığı belirlenen Semih, önce kız arkadaşı olduğu iddia edilen Ayşenur Halil'i evine çağırdı. Saat 10.31'de Ayşenur'u kafasını ve dilini keserek öldürdü. Ardından polise, bulunduğu konumda bir cinayet işlendiğini belirterek olay yerinden uzaklaştı.

Daha sonra Semih Çelik, İkbal Uzuner'i Fatih'te sur dibinde saat 13.58'de buluştuktan sonra surlara çıkardı ve orada öldürdü. Uzuner'in cesedini parçalara ayırarak kafasını surlardan aşağı attı, gövdesi ve bedenini surların üzerinde bıraktı. Edirnekapı surlarında işlediği bu vahşi cinayetin ardından, katil Semih Çelik boynuna ip dolayıp surlardan aşağı atlayarak intihar etti.

Cenazeler ve Sonrası

5 Ekim 2024 tarihinde, İkbal Uzuner, Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Cenazeye İstanbul Valisi Davut Gül ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da katıldı. Aynı gün, Ayşenur Halil de Pazariçi Sadet Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından defnedildi.

Semih Çelik'in cenazesi ise güvenlik sebebiyle iptal edildi ve daha sonra Kilyos Mezarlığı'nda sadece 3 kişinin katılımıyla toprağa verildi. Polisin Semih Çelik'in evinde yaptığı incelemede Satanizme ait objelerin ve haç işaretlerinin bulunduğu tespit edildi.

Soruşturma Süreci ve Ailelerin İfadeleri

Cinayetlerin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, tarafların ailelerinin ifadeleri alındı. Semih Çelik'in annesi Hafize Çelik, oğlunun hasta olduğunu, doktorlara götürdüğünü ve İkbal Uzuner'in ailesini de bu durumla ilgili uyardığını belirtti. Oğlunun Uzuner'e zarar vermesini önlemek için Uzuner'in ailesine ortadan kaybolmaları gerektiğini söyledi. Ayrıca, oğlu ve İkbal'in beraber intihar edeceklerini ancak İkbal'in daha sonra vazgeçtiğini, İkbal'in oğlunu sürekli aradığını ve Semih'in kalbine bıçak sapladığını, bu nedenle Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde yattığını da ifadesine ekledi. İkbal'in ailesinin gerekli önlemleri almadığını iddia etti.

Semih Çelik'in babası, oğlunun kendisini de öldürmek istediğini ifade etti. Oğlunun lise döneminde öğretmeninin kendisini arayarak, oğlunun okuldaki bir arkadaşından uzak durması talimatını verdiğini söyledi. Oğluna aldığı bilgisayarla sürekli vakit geçirdiğini, ailesi odasına girdiğinde alelacele ve panikleyerek bilgisayarı kapattığını da ifadesine ekledi. Babası, bilgisayarda ne yaptığını şifreli olması sebebiyle tespit edemediğini, oğlunun okumak istemediğini ve liseyi dışarıdan bitirdiğini de ekledi. Uzuner'in annesinin eşini arayarak oğlunun kızını intihara teşvik ettiğini, odasında şeytana benzer garip görünümlü çizimlerin olduğunu, sorduğunda ise oğlunun "Siz anlamazsınız, düşünce yapılarımız değişik." şeklinde cevap verdiğini, kasaplık yaptığını ve uyuşturucu madde kullandığını da beyan etti.

Semih Çelik'in ayrıldığı liseden arkadaşı olduğu tespit edilen Ayşenur Halil ile ilişkiye başladığı, Halil'in Çelik'in evine geldiği ve beraber vakit geçirdikleri belirlendi. Olay günü babasını arayan Çelik, Ayşenur'un evde olduğunu ve eve gelmemesi gerektiğini söyledi. Birkaç saat sonra ise polislerin evde olduğunu ve eve geçmesi gerektiğini söyledi. Baba Adem Çelik eve gittiğinde Ayşenur'un öldüğünü öğrendi.

Çelik'in ev yaşamında babasına ölümle alakalı sorular sorduğu, hayali sanrılar gördüğü, odasında kesici ve delici alet bulundurduğu Adem Çelik'in ifadesinde belirtildi. 16 yaşından evvel namaz kıldığını, COVID-19 pandemisi ile beraber varoluşsal sorgulamalar yapmaya başladığını da ifadesine ekledi. Rehber öğretmeni tarafından Semih'in yazılıma yeteneği olduğu söylendi, bunun üzerine baba Adem Çelik kendisine bilgisayar aldı.

İncel Grupları ve Discord Yasağı

Çelik'in kendilerini **incel** olarak tanımlayan kişilerle kontak kurduğu telefonunun incelenmesi üzerine tespit edildi. Cinayetin ardından incel grupları tarafından provoke edici ve cinayeti destekleyici paylaşımlar yapıldı. Bunun üzerine cumhuriyet başsavcılıkları harekete geçti, şüphelileri gözaltına aldı. Ardından 9 Ekim 2024 tarihinde Discord Türkiye'den erişime engellendi.

Soruşturmanın Derinleşmesi ve Takipsizlik Kararı

13 Ekim 2024 tarihinde maktul İkbal Uzuner'in telefon şifresinin çözüldüğü, Çelik'in bilgisayarında incelemelerin devam ettiği ancak telefonunun bulunamadığı aktarıldı. Çelik'in Uzuner'i surlarda bulunan bir odada 4 saat içerisinde parçalara ayırdığı ve daha sonra surların tepesine taşıdığı belirlendi.

20 Aralık 2024 tarihinde Semih Çelik'in ailesi asliye hukuk mahkemesine başvurarak soyadlarının bu olay yüzünden can güvenliklerini tehlikeye attığını, tehdide uğradıklarını belirterek soyad değişikliği davası açtı.

27 Ocak 2025 tarihinde soruşturma, takipsizlik kararıyla sonuçlandırılıp dosya kapandı.

Siyasi ve Toplumsal Tepkiler

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cinayete X platformu üzerinden tepki gösterdi.

Sonuç

Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner cinayetleri, Türkiye'nin hafızasında derin bir yara olarak kaldı. Olayın ardından yaşananlar, soruşturma süreci ve kamuoyunun tepkileri, bu trajik olayın boyutlarını gözler önüne serdi. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için toplum olarak gerekli dersleri çıkarmamız ve önleyici tedbirler almamız gerekmektedir. **Akıl sağlığı** konusuna daha fazla önem verilmesi, şiddeti körükleyen unsurların ortadan kaldırılması ve toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi, bu tür felaketlerin önüne geçmek için atılması gereken adımların başında gelmektedir. Bu cinayetler, aynı zamanda **kadına şiddet** konusundaki hassasiyetin artmasına ve bu konuda daha etkili mücadele yöntemlerinin geliştirilmesine de vesile olmalıdır. Yaşanan bu acı olay, hepimize insanlığımızı sorgulama ve daha iyi bir gelecek için çalışma sorumluluğu yüklemektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner kimdir?
  2. Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner, 2024 yılında İstanbul'da Semih Çelik tarafından öldürülen 19 yaşında iki öğrencidir.

  3. Semih Çelik kimdir?
  4. Semih Çelik, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i öldüren ve ardından intihar eden 19 yaşında bir kişidir. Akıl sağlığı sorunları olduğu bilinmektedir.

  5. Cinayetler nerede işlendi?
  6. Ayşenur Halil, Eyüpsultan'daki evinde öldürülmüş, İkbal Uzuner ise Fatih'teki surlarda öldürülmüştür.

  7. Soruşturma sonucu ne oldu?
  8. Soruşturma, katilin ölümü nedeniyle takipsizlik kararıyla sonuçlandırıldı.

  9. Cinayetlere siyasi tepkiler neler oldu?
  10. Birçok siyasi lider, cinayetlere X (Twitter) üzerinden tepki gösterdi ve olayı kınadı.

Paylaş: